Merhaba Sevgili Anne ve Babalar...
Bu yaşamda hepimiz için en sevgili, en değerli varlık çocuğumuz değil mi?
O halde, onların beslenmesine çok özen göstermemiz gerekir.
Sevgili ebeveynler, öncelikle fast food beslenmeden çocuklarımızı uzak tutalım...
Fast food, ne yazık ki tüm dünyaya yayılan sağlıksız bir beslenme alışkanlığı. Başta obezite olmak üzere bir çok hastalığa davetiye çıkaran, organları yoran, yemek yeme adap ve zevkini unutturan, adına beslenme diyemeyeceğimiz bir alışkanlık...
Günümüz toplumlarında artık ayak üstü, hızlı, acele, hep bir yere yetişmek kaygısıyla sıkıştırılmış, adeta mideye herhangi bir şey atma çabasıyla garip, zevksiz, özensiz bir beslenme tarzı seçilmiş ve her şeyde olduğu gibi beslenmede de işin kolayına kaçılmış... Eskiden ailelerin bir arada olduğu, dertlerini, sevinçlerini paylaştığı, birbirlerine daha çok bağlandığı, çocukların neşeli seslerinin yankılandığı, özenle yapılan yemeklerin ağız tadıyla yendiği sofralar ne güzelmiş. İnsanın büyüyüp güçlendiği, dertlerin azaldığı, sevinçlerin arttığı çok güzel birlikteliklermiş bu sofralar...
Kendi çocukluğumla şimdiki çocukları kıyasladığımda kendimi çok şanslı görüyorum ve şükrediyorum:))
Daha konuşmayı öğrenmemiş çocukların bile, bu yanlış beslenmeyi öğrenmiş, sevmiş, sindirmiş olmalarına üzülüyorum. Gözlemliyorum; şimdi çocukların çoğunda kuru, fast food ve lif oranı düşük beslenme tarzı yüzünden kabızlık problemi çok yaygın. Kolesterol problemi olan çok küçük çocuklar var. Aşırı yağlı ve trans yağ asidi yüksek besinler çocuklarımız için gerçek bir tehlike. Evet, çocuklar her şeyi çabuk kapıyor, reklamlardan etkileniyorlar ve istiyorlar. Ancak biz ebeveynler bu konuda iradeli davranarak, sağlıklı alışkanlıkları önce kendi yaşamımıza geçirip onlara rol model olabilirsek emin olun onlarda bizim alışkanlıklarımızı içselleştirecekler, ailece oturulan sofraları, tencere yemeği dediğimiz sulu yemekleri seveceklerdir.
Tabii ki çocuklarımıza ara sıra küçük izinler vereceğiz, tamamen soyutlayamayız. Sağlıklı malzemelerle, sağlıklı tekniklerle evde fast food tarzı yiyecekler hazırlayabiliriz. Hatta çocuklarımızla birlikte hazırlayıp, onlara evimizde yapılanı daha cazip gösterebiliriz. Kendi çocuklarımla yaşadığım deneyimlerden yola çıkarak, aşağıda basit bir mini hamburger tarifi vereceğim. Çocuğunuzun bununla tatmin olmasını sağlayabilirsiniz. Veya kendi tariflerinizi yaratabilirsiniz. Yanında mutlaka salata, ayran veya evde hazırlayacağınız taze meyve suyu olmasına özen gösterin.
MİNİ HAMBURGER
İçindekiler: 4 adet
Köfte için:
4 adet minik hamburger ekmeği
1 avuç büyüklüğünde yağsız dana kıyma
1 yemek kaşığı rendelenmiş soğan
7-8 dal kıyılmış maydanoz yaprağı
1 dilim bayat ekmek içi
1 tatlı kaşığı yoğurt
1 çay kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı kimyon
Biraz pul biber veya karabiber ( Çok küçük çocuklara baharat koymayın)
Ayrıca, domates, yeşil biber, aysberg marul ( Çocuğunuzun sevdiği malzemeleri ekleyebilirsiniz.)
Yapılışı: gülümseyin:)
Köfte için tüm malzemeleri karıştırıp yoğurun ve hamburger ekmeğinin boyutunda dört adet köfte hazırlayıp 20-25 dakika dinlendirin.
Bu arada domates, biber ve aysberg marulu yıkayıp kurulayın. Domatesleri halka şeklinde doğrayın, biberleri dört parçaya bölün.
Tavaya bir tatlı kaşığı zeytinyağı koyup ısıtın. Köftelerin iki tarafını pişirin.
Hamburger ekmeğini ikiye kesin. İçine sırasıyla domates, biber, köfte, marul yerleştirin. Ayranla birlikte çocuğunuza servis yapın. AFİYET OLSUN.
Bu şekilde, okuldaki çocuklarınıza beslenme hazırlayabilirsiniz. Ara öğünde yemek üzere kuru kayısı, badem gibi sağlıklı vitamin ve mineraller içeren yiyecekler koyabilirsiniz.
Çocuğunuzun fikrini alarak yanına salatalık, taze meyve gibi alternatifler ekleyebilirsiniz.
Hem kendimiz hem çocuklarımızın sağlığı için beslenmemize dikkat edelim, çocuklarımızın sağlığından biz büyükler sorumluyuz. Onların yemek yeme alışkanlıklarını bizler oluşturuyoruz. Bu sorumlulukla, biraz emek ve sevgiyle atalarımızdan gelen, genlerimizde var olan güzel alışkanlıklarımızı hayatımıza geçirelim, onlara sağlıklı yemekler yapalım, işlerimiz ne kadar yoğun olursa olsun hep birlikte sofraya oturalım, her şeyi paylaşmanın mutluluğunu yaşayalım, bunun için şükredelim, yaradana teşekkür edelim...
Hiç olmazsa haftada bir gün. Ben inanıyorum, bunlar herkese pozitif enerji verir, ailede birlik sağlar ve yaptıkça alışkanlık oluşur... Aynı zamanda evin bereketi artar, sofra berekettir, kurdukça artar... Denemeye değer ne dersiniz. Bu zamanda büyüyen çocukların, bilmedikleri bu güzel duygu ve lezzetleri tatmaya hakları var ve onlar bu güzelliklere layıklar:))
Sevgi, neşe ve bollukla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder