Mutfak sevdam bayağı küçükken başladı, mutfakta hep annemin etrafında dönen, mutfakta olanları merak eden bir çocuktum ve herkes gibi bende annemden çok şey öğrendim.
Lise yıllarında, başlangıç aşamasında olan yemek pişirme kariyerim, üniversite yıllarında öğrenci evimizde, kendimize ve arkadaşlarımıza bol bol yemek yaparak bir üst seviyeye geçti:)) O yıllarda damak tadımıza göre yemek yapardım... Beslenmenin ve yemek yapmanın önemini ve sorumluluğunu büyük kızım doğduğunda algıladım. Daha önceleri, yemek yaparken kriterlerim lezzet ve görsellikti. O zamanlar da çok meraklıydım beslenmeye, bitkilerin şifasını araştırırdım, baharatları bilinçli kullanırdım. Ancak aileden gelen bir damak tadı, alışkanlık vardı. Annemin yemeklerini, dünya mutfaklarını, yöresel yemekleri klasik yöntemlerle; bol tereyağı, şeker, beyaz un gibi şimdi az kullandığım malzemelerle ve kızartma, kavurma, karamelize gibi şimdi neredeyse hiç kullanmadığım tekniklerle yapıyordum. Çünkü ancak bu şekilde lezzetli olabileceğini öğrenmiştim. Kızım doğduktan sonra bu alışkanlıklarımdan vazgeçtim. Bir günde bilinçli beslenmeye karar verdim ve bu konuda ne kadar yayın, kurs, seminer varsa elimden geldiğince takip edip bilgilenmeye çalıştım. Böylece daha sağlıklı malzemelerle yine lezzetli ama daha sağlıklı yemekler yapmaya başladım. Hafif beslenmeye önem verdim, bu hepimizin yaşam tarzı oldu. Tabii ara sıra küçük izinlerle kendimizi şımartıyoruz:)
Bu konuyla ilgili fitoterapi, sağlıklı alkali beslenme, alternatif yemek tarifleriyle ilgili araştırma ve çalışmalarıma devam ediyorum, bundan büyük keyif alıyorum. Hayatta öğrenmenin sonu yok ve hepimiz hep öğrenciyiz.
Mutfak benim yaratım alanım diye düşünüyorum ve bu alanda çalışmayı çok seviyorum. Kendi tarif ve tasarımlarımla hafif, sağlıklı ve lezzetli yemekler yapmaya çalışıyorum. Genelde az yağlı ve sağlıklı besleniyor, yemeğimi de hafif hazırlıyorum. Tabii bazı tariflerimde un, şeker gibi sakıncalı maddeler var ama bazen de kaçamak yapmak eğlenceli oluyor:)) Sık değil ama arada bir olabilir bence...
Bu blogda da tarifleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Tariflerin lezzetini artırmak için gülümseyerek yapmanızı ve yemenizi öneririm.
Ağzınızın tadı, sofranızda daima bolluk, neşe ve sevgi olsun... Afiyet olsun.
Mina Çiğdem
Not: Blog hazırlarken yemekleri yapıp hemen resmini çekiyor ve tarifiyle birlikte bloga koyuyorum. Bazen tarifi yazıyor, resmini ertesi gün koyabiliyorum. Tamamen amatör bir ruhla yaptığımdan; resim ve yazılardaki hatalar, teknik eksiklikler için özür:))
e-mail: mutfagimdakigunes@gmail.com
Kişisel gelişimle ilgili blog adresim:
minacigdem.blogspot.com.tr
* Bu blogdaki fikir ve sanat eserleri, 5846 sayılı kanun ile gerek cezai gerekse hukuki düzenlemelerle korunmaktadır. Yazıların ve fotoğrafların sahibi mutfagimdakigunes.blogspot.com.tr.'dir. Bu nedenle blogdaki içerikler izinsiz kopyalanamaz, alıntı yapılamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder